Ankara’nın en güzel doğasına sahip ilçelerinden biri olan Kızılcahamam, şifalı termal suları ve aktivite opsiyonlarının çokluğu nedeniyle giderek daha da popüler hale geliyor. Bölgeyi günübirlik ziyaret edenlerin programları oldukça sıkışık olsa da, birkaç gün konaklayacak kişiler için gezilecek ve görülecek birçok yer bulunuyor. Kızılcahamam köyleri, doğa ve tarih açısından ziyaretçilere yeni deneyimler sağlıyor. Bölgeye yapacağınız ziyaretlerinizde bu köyleri ziyaret etmek ve geçmişleri hakkında bilgi almak da mutlaka yer almalı.
Kızılcahamam ilçesinde 100’ün üzerinde köy yerleşimi bulunur. Bu köyler arasında Salın, Semer ve Eğerlibaşköy en yoğun nüfusa sahip olanlardır. 2012 verilerine bakıldığında Semer Köyü’nde 287, Salın Köyü’nde 282 ve Eğerlibaşköy’de 270 nüfus bulunur. Bölgenin en bilinen köyü Taşlıca’dır. Kırmızı Ebe Türbesi’ne ve Oruç Gazi Türbesi’ne ev sahipliği yapan bu köy, yılın her döneminde ziyaretçilerin yoğun şekilde tercih ettiği bölgeler arasında yer alıyor. Oldukça ilginç bir hikayesi olan Kırmızı Ebe ve oğlu Oruç Gazi’nin, topraklarımıza Anadolu ismini verdiğine inanılıyor. 12.yüzyıla kadar dayanan geçmişi ile oldukça köklü bir yerleşim yeri olan Taşlıca Köyü, Kırmızı Ebe ve yetim oğlu Oruç Gazi’nin de evidir. İnanışa göre, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat ve ordusu bu köyde mola verir. Kocasını bu gaza seferlerinde kaybeden Kırmızı Ebe, sultanın ordusuna serinletici olması nedeniyle ayran ikram etmek ister. Ancak yıllar süren savaşlar nedeniyle yalnızca bir bakraç ayran hazırlayabilir. Konaklama alanında bulunan taş oyuğa ayranı döken Kırmızı Ebe, askerlere ayran sunmaya başlar. Hazırladığı bir bakraç ayran, oluğun içerisine konulduğunda bir orduya yetecek hale gelir. Askerlere ayran veren Kırmızı Ebe “Doldurun yavrularım” der, askerlerse “Ana, dolu” cevabını verir. İnanışa göre bir keramet olan bu olay, toprakların adının Anadolu haline gelmesine temel olur. Bugün Taşlıca Köyü’nü ziyaret edenler yalnızca Kırmızı Ebe ve Oruç Gazi Türbeleri’ni değil, Yalak Taşı ve Gelin Kayası’nı da görebilirler. Aynı zamanda köyde bulunan her yapı, yüzlerce yıllık geçmişe sahiptir.
Kızılcahamam köyleri arasında pek çok ilgi çekici bölge yer alır. Özellikle Başköy Kalesi, bölgeyi ziyaret edenlerin uğrak yerlerinden biridir. Galatlar döneminde inşa edildiği düşünülen kale, Başköy’e 10 kilometre mesafede yer alır. Kalenin birkaç yüz metre altında yer alan mağaraların ise Osmanlı döneminde inşa edildiği ve güvenlik amacıyla kullanıldığı düşünülmektedir. Özellikle gün batımını izlemek için ideal bir nokta olan kale, ziyaretçilere ilginç bir gün vadeder. Yukarıkese Köyü’nde bulunan Selçuklu Camii de bölgede ziyaret edebileceğiniz ilginç yerler arasındadır. 17.yüzyılda yapıldığı düşünülen cami, eski bir kiliseden çevrilmiştir. Cami 2006 yılında restore edilerek ibadete açılmıştır. Mahkemeağcin Köyü, Kızılcahamam bölgesinde mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. En eski Hristiyan yerleşim bölgelerinden biri olan köy, Romalılardan kaçmaya çalışan Hristiyanlar tarafından inşa edilmiştir. Günümüzde bölgede yer alan köy, tescilli bir arkeolojik alan üzerine kurulmuştur. Mağaraların içindeki toprak oldukça yumuşaktır, bu sayede kolayca şekillendirilebilmiş ve farklı amaçlara uygun alanlar yaratılabilmiştir. Mağaralar içerisinde ibadet alanları, imalat alanları ve yaşam alanları yer alır. Bağören Köyü’nden 5 kilometre mesafede bulunan Abacı Peri Bacaları, Kızılcahamam köyleri arasında öne çıkar. Mini Kapadokya olarak da adlandırılan, yüzyıllar boyunca gerçekleşen volkanik ve meteorolojik etkenlerle oyulan kayaları görebileceğiniz bölgede bazı çalışmalar yapılmaktadır. Toplam 5.000 metrekarelik bir alana yayılan bölgedeki çalışmalar tamamlandığında 9.000 metrekareden fazla bir alan, sosyal aktiviteler ve spor aktiviteleri için uygun hale gelecek. Bölgenin tarihinin M.Ö. 1700’lü yıllara dayandığı düşünülmektedir. Yapılan kazılar ve çalışmalarda Hititler dönemine ait kalıntılar bulunmuştur. Günümüzde bile bölgeyi ziyaret edenler çeşitli kalıntılara ve fosillere denk gelebilir. Ürgüp’ün batısında kalan en büyük peri bacalarına ev sahipliği yapan Bağören Köyü, yılın her döneminde ziyaretçi akınına uğrar. Özellikle hafta sonları ve tatil günlerinde yoğun şekilde ziyaret edilen bölgeye hafta içi gitmeniz tavsiye edilir. Kızılcahamam köyleri, yüzlerce yıllık tarihleri ile birbirinden özel bölgelere sahiptir. 100’ün üzerinde köy sayısıyla oldukça büyük bir ilçe olan Kızılcahamam’da gezecek yer bulma konusunda değil, görmek istediğiniz her yeri ziyaret edecek vakti bulma konusunda sorun yaşayabilirsiniz.