Ankara, hem başkent oluşu hem de tarihteki yeri ile ülkemizin en önemli kentlerinden. Kendine has havası ve Anadolu’dan aldığı yoğun göç ile çeşitlenen mutfağı da yolu Ankara’ya düşenleri şaşırtıp mutlu edecek kadar zengin. Hatta başkentin her damağa hitap edecek türde lezzeti olduğunu söylemek mümkün. Ankara yemekleri; et severlerden sebze aşıklarına, hamur işlerine düşkün olanlardan çorbasız yapamayanlara kadar herkesin kendi beğenisine uygun tadı bulabileceği kadar çeşitli.
Ankara, coğrafi özelliğinden dolayı Türkiye’deki hemen her bölgenin kültürünü barındırıyor. Dolayısıyla hemen her yörenin yemeğini başkent caddelerinde bulabilmeniz mümkün. Fakat hemen her yerde bulabileceğiniz lezzetler yerine Ankara’nın kendine has lezzetlerini de tatmanızı öneririz. Eğer siz de iş seyahati, aile gezisi, termal tatil ya da farklı nedenlerden dolayı Ankara’yı ziyaret etmeyi planlıyorsanız Ankara yemeklerini tadarak bu güzide mutfağın çeşitliliğine kendiniz karar vermelisiniz.
Ankara denilince akla pek çok ikonik manzara gelebilir. Diğer yöreler kadar meşhur olmasa da Ankara yemeklerinin de damak çatlatan, mideleri bayram ettiren türden olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Her lokmada kendi memleketinizin kültüründen bir parça bulabileceğiniz en meşhur yöresel Ankara yemeklerini içeriğimizde bulabilirsiniz.
Ankara yemekleri söz konusu olduğunda gerek lezzeti gerekse doyuruculuğu ile gönülleri fetheden Ankara Tava’yı liste başında incelemek gerekir. En az 1 gün dinlendirilmiş kol ya da kaburga etinden hazırlanan etlerin bol tereyağlı pilav ile birleşimi olarak zihninizde canlandırabileceğiniz yemeği kavurarak ya da fırınlayarak yapabilmek mümkün.
Ankara Tava yemeğini hazırlamak, ne yazık ki bir çırpıda anlatmak kadar kolay değil. Sabır ve emek isteyen Ankara Tava, özel bakır tavasında piştiğinde ise özen isteyen her şey kadar güzel bir lezzete kavuşuyor. Bu nedenle genellikle düğün, kermes gibi özel günlerde Ankara Tava yemeği yapılıyor. Tek başına yeterince leziz olan yemeğin yanında hoşaf, cacık gibi tamamlayıcılar olduğunda ise ortaya yemeye kıyılamayacak kadar mükemmel bir menü çıkıyor.
Ülkemizde asma yaprağından yapılan her tür yemek büyük bir keyifle tüketiliyor. Eğer siz de asma yaprağını seviyorsanız Ankara’ya gelip de Bici Aşı’nı yemeden dönmemelisiniz. Taze asma yapraklarının bulgur ile birlikteliği olarak tanımlayabileceğimiz Bici Aşı yemeğini bir de üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirerek denerseniz asla pişman olmazsınız.
Hem faydalı hem de lezzetli bu yemeği Ankara’nın birçok noktasında bulabilirsiniz. Özellikle esnaf lokantalarında en çok rağbet gören yemeklerden biri olan Bici Aşı’nın geleneksel bir tat olmakla birlikte Ankara dışında henüz çok bilinen bir lezzet olmadığını söyleyebiliriz.
Adı Ankara şehri ile özdeşleşen yaprak döneri diğer şehirlerde bulabileceğiniz dönerden ayıran nokta, adeta bir yaprak inceliğinde açılan koyun etinin sinir ve liflerinin ayıklanarak özenle ezilen domateslerle birlikte tepsiye dizilerek terbiye edilmesidir. Bu şekilde 1 gün boyunca bekleyen etler, aralarına kuyruk yerleştirilerek şişe takılır ve ardından kömür ateşinde ağır ağır döndürülerek pişirilir.
Bu haliyle bile yeterince muhteşem olan Ankara Yaprak Döneri’nin yanında bir de ona eşlik edecek yoğurt olduğunda tadına doyum olmaz. Ankara’nın birçok yerinde bulabileceğiniz köklü geçmişe sahip yaprak dönercilerde başkentin en güzel yemeklerinden birini tatma fırsatı yakalayabilirsiniz.
Bir tür çorba olan Çalma Aşı, oldukça zengin bir içeriğe sahip. Yarma buğday, nohut, yoğurt, yumurta ve diğer tat verici malzemelerle birlikte dere yataklarında yetişen “yaprız” adlı bir bitki de bu yemeğin yapımında kullanılır. Üzerine dökülen üzere özel bir sos ile servis edilen Çalma Aşı, son derece doyurucu bir Ankara yemeğidir.
Ankara’nın Beypazarı ilçesi ile adeta bütünleşen Beypazarı Güveci, bir diğer etli Ankara yemeği olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar Beypazarı adıyla anılsa da bu yemeğin ünü ilçe sınırlarını çoktan aşmış durumda. Hatta bu güvecin eskiden padişahlar için özel olarak hazırlandığı bile biliniyor.
Padişahların dahi beğenisini kazanan ve pişirilmesi yaklaşık 5 saat süren Beypazarı Güveci, sanıyoruz ki sahip olduğu şöhreti fazlasıyla hak ediyor. Beypazarı Güveci’ni diğer güveç yemeklerinden ayıran özelliği, kullanılan etin besinlerini doğal bir şekilde bulabilen hayvanların etinden olması diyebiliriz.
Başkentin az bilinen lezzetlerinden biri olan İnceğiz Çorbası; kuzu eti, nohut ve buğday ile hazırlanan mükemmel bir yemek olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca içeriğinde semizotu sapları ve yoğurt ile taçlandırılan bu lezzet, Ankara’da çoğunlukla ana yemekten önce başlangıç olarak tercih ediliyor.
Ancak tadına doyamayıp daha fazlasını isteyeceğinizden emin olduğumuz bu çorbayı ana yemek olarak da görebileceğiniz konusunda sizi bilgilendirmiş olalım. Çorbanın üzerine dökülen kırmızı toz biberli yağ ise damakları kendine hayran bırakıyor.
Labada olarak da bilinen ve pek çok faydası olduğu bilinen efelek otunun özel olarak hazırlanan iç harcı ile doldurulması ile Efelek Sarması elde edilir. Ülkemizin diğer yörelerinde genellikle böreklerde kullanılan ya da kavrularak tüketilen efelek otu, Ankara yöresinde iç harcı ile doldurularak sarma haline getirilir. Ankara yemeklerinden biri olan Efelek Sarması’nın en iyi arkadaşı ise cacıktır. Özellikle sıcak havalarda Ankaralılar için leziz bir alternatif oluşturan Efelek Sarması’nı siz de Ankara’da keşfedebilirsiniz.
Bir yiyenin bir daha yemek istediği, adeta bağımlılık yaratan Tamtak Tiridi’ni sizin de afiyetle yiyeceğinize garanti verebiliriz. İçerisinde çemen ve kıymalı karışım bulunan Tamtak Tiridi, günün her saatinde tüketime uygun. Hatta doyurucu bir kahvaltı ögesi olarak değerlendirebileceğiniz bu yemeği dilimlenip yağda kızartılan ekmeklerin üzerine dökerek tüketmenizi kesinlikle tavsiye ederiz.
Ankara’nın meşhur yemeklerinden olan Uruş Kapama, yapımı zahmetli ancak lezzetiyle büyüleyen bir yemek. Bu nedenle de düğün, bayram gibi özel zamanlarda sofranın baş köşesinde yerini alan Uruş Kapama’yı bu kadar leziz kılan ise sanıyoruz ki hazırlığı için verilen büyük emek.
Kuzu kuşbaşı, arpacık soğan, nohut, pirinç gibi baskın malzemelerin biber, domates, sarımsak gibi tatlandırıcı diğer malzemelerle harmanlanması ile elde edilen Uruş Kapama yemeği, özel küpeç içinde pişirilir. Yemeğin konulduğu küpecin ağzı ise pişirme işlemi sırasında tencerenin içine gelecek şekilde yerleştirilir. Daha sonra tencereye, küpecin yanına nohutlar da eklenip üzerini geçene kadar su konulur ve tencerenin kapağı kapatılır. Et piştiğinde pilav pişirilir ve küpecin içindeki et, pilavın ortasına boşaltılarak Uruş Kapama yemeği elde edilir.
Gerek tadı gerekse adıyla unutulmaz bir yemek olan Öllüğün Körü, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesine ait olup Ankara çapında oldukça meşhur bir lezzettir. Ankara’nın diğer yemeklerine kıyasla daha pratik bir tarifi olan bu yemeği siz de evinizde yapabilir ve sevdiklerinizle tüketebilirsiniz.
Bunun için öncelikle Ankara’nın bir diğer meşhur lezzeti olan taze eriştesini tuzlu suda haşlayıp süzdükten sonra üzerine kavrulmuş kıyma eklemek gerekiyor. Ek olarak, peynir ve çekilmiş ceviz ile bu yemeğin lezzetini ikiye katlayabilmek de mümkün. Daha sonra tüm malzeme bir tepsiye ters şekilde dökülür. Son olarak kare şeklinde porsiyonlara bölünen Öllüğün Körü afiyetle yenir.
Bu lezzeti evinizde denemeden önce yine de Kızılcahamam restoranlarında işin mutfağında tatmanızı öneririz. Böylece asıl lezzeti tutturabilmeniz de kolaylaşacaktır. Öte yandan Kızılcahamam’da gezilecek yerleri görmek için geldiğinizde nerede konaklayabileceğinizi düşünüyor veya Ankara yemeklerini keşfedeceğiniz seyahatinize bir de dinlenme planı eklemek istiyorsanız evinizin konforunu aratmayacak Çam Termal Otel’de yerinizin her zaman hazır olduğunu belirtmekten mutluluk duyarız.
Çam Termal Otel’de konakladığınız süre boyunca başta Kızılcahamam olmak üzere Ankara’nın başlıca güzelliklerini keşfederken aynı anda huzur ve sağlık dolu bir termal tatil deneyimi de yaşayabilirsiniz!