Türkiye, doğal kaynaklar bakımından son derece zengin bir ülke. Ülkemizde yetişen ağaçlar, manzarasıyla cezbeden dağlar, dünyanın her noktasından turistleri ağırlayan denizler ve elbette doğal göller aslında yerküremizin zenginliğinin birer parçaları olarak da değerlendirilebilir. Bu kaynaklara en iyi şekilde bakmak ise hepimizin görevi.
Doğanın koynunda bir tatil deneyimi yaşamanız için her türlü imkanı sağlayan Çam Termal Otel olarak biz de bu içeriğimizde görenleri kendine hayran bırakan doğal göllerimizi sıralamak istedik. İşte mutlaka gidip görmeniz, manzarasıyla yenilenmeniz gereken Türkiyenin en güzel doğal gölleri...
Ülkemizdeki doğal göller tatlı, acı, sodalı ve hatta tuzlu yapıya sahipler. Peki bu farklılığa neden olan faktörler neler? Coğrafi iklim koşulları ve göllerin beslenme kaynakları ile göl ayağı da denilen gideğene sahip olup olmamasının göl sularının farklılaşmasına yol açtığını söylemek mümkün. Bu doğrultuda, ülkemizdeki doğal göllerin de oldukça çeşitli yapıda olduklarını iddia etmek yanlış olmayacaktır.
Türkiye’de çok sayıda doğal kaynak bulunduğuna değinmiştik. Bu anlamda yüzden fazla sayıda büyüklü-küçüklü doğal gölümüzün olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. O halde artık sizi daha fazla bekletmeden ülkemizdeki görülmeye değer manzaralar sunan en güzel göllerimizi birlikte inceleyelim.
Ege Bölgesi’nin en büyük gölü olarak niteleyebileceğimiz Bafa Gölü, 16 kilometre uzunluğunda, 6 kilometre genişliğinde ve toplam 60 kilometrelik bir yüzölçüme yayılmış durumdadır. Tatlı bir suya sahip olan Bafa Gölü, pek çok canlıya da ev sahipliği yapmaktadır. Gölde su kuşları, ak kuyruklu kartal gibi uçan canlıların yanı sıra sazan, kefal, yılan balığı gibi balık türlerine de rastlanabilir.
Yer kabuğundaki kırılmalar sonucunda oluşan çukurlara su kütlelerinin dolmasıyla oluşan tektonik göllere örnek olarak verebileceğimiz Beyşehir Gölü, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük ikinci gölüdür. İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan gölün üzerinde irili ufaklı birçok ada yer almaktadır ve su seviyesine göre zaman zaman adaların sayısı değişiklik göstermektedir.
Ardahan ve Kars illerine yakın olan Çıldır Gölü, volkandan çıkan lavların alçakta kalan yerlerin önünü kapaması sonucu oluşmuştur. Volkanik set göllerine güzel bir örnek olan Çıldır Gölü, kış mevsiminde tamamen donmaktadır. Bu özelliği ile özellikle kışları görülmeye değer bir manzaraya sahip olan göl üzerinde atlı kızaklarla gezebilmek de mümkün.
Bir diğer tatlı sularla kaplı doğal göllerimizden Eğirdir Gölü ise Isparta ilinin sınırları dahilinde bulunmaktadır. Deniz seviyesinden 917 metre yüksekte olan göl, Isparta halkının içme suyunun bir kısmına da kaynaklık ediyor. Günün belli saatlerinde ışığın yansımasına göre farklı renklerde olduğu gözlemlenen göle halk arasında Yedi Renkli Göl adı da verilmektedir. Özellikle su kuşları için hayati bir öneme sahip olan Eğirdir Gölü’nde çok sayıda balık türü de yaşamaktadır.
Tektonik bir göl olan Hazar Gölü, Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelen kırılmalar sonucunda oluşmuştur. Batağan, boz ördek ve sakarmeke gibi kuş türlerine ev sahipliği yapan gölün karşılaştığı en büyük sorun ise sanıyoruz ki kaçak balık avcılığıdır. Pek çok kampçının da uğrak yerlerinden biri olan Hazar Gölü, deniz tatilinin yerine de geçebilecek güzelliktedir.
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde yer alan Köyceğiz Gölü, deniz dalgalarının biriktirdiği kum setleri ile denizden kopup göl haline gelmiştir. Ayrıca 12 kilometrelik bir kanal yoluyla Akdeniz’e bağlanmıştır. Dalyan Kanalı olarak adlandırılan bu kanal, su kaplumbağalarının üreme noktalarından biri olan İztuzu Kumsalı aracılığıyla denize dökülmektedir. Ek olarak, köyceğiz Gölü çevresinde 40 farklı endemik bitki türü yetişmektedir. Su sporları için oldukça uygun bir yer olan göl, mükemmel manzaralara da sahne olmaktadır.
Kuş Gölü veya Manyas Kuş Gölü olarak da yaygın olarak bilinen Manyas Gölü, Balıkesir’in Bandırma ilçe sınırlarına dahildir. Tektonik bir göl olan Manyas Gölü tepeli pelikan, küçük akbalıkçıl, gece balıkçılı, sumru, dikkuyruk gibi yüzlerce kuşun önemli üreme alanlarından biridir. İçerisinde Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı bulunan bu gölü ziyaret ettiğinizde kuşları ve diğer canlıları izlemek için mükemmel bir noktadır.
Başkentte bulunan Mogan Gölü, Ankaralıların yanı sıra çevre illerdeki insanların da zaman geçirmekten hoşlandığı doğal göllerden. Ankara’da gidilebilecek yerlerden olan Mogan Gölü etrafında yapılmış olan Mogan Parkı, bünyesindeki yürüyüş parkurları, piknik masaları ve diğer sosyal imkanları ile hem temiz hava almak hem de sakin ve huzurlu bir hafta sonu geçirmek için ideal bir ortam oluşturuyor.
Burdur’da bulunan Salda Gölü, beyaz kumları ve suyunun rengi ile Türkiye’nin Maldivler’i olarak anılıyor. Alüvyal ovalarla çevrili Salda Gölü, unutulmaz anılar biriktirmek ve manzaraya doymak için birebir.
Kuzey Anadolu Fay Hattı etkisiyle oluşmuş tektonik kökenli doğal göllerden Sapanca Gölü, Marmara Bölgesi’nin en turistik rotalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Göl, her yıl on binlerce göçmen kuşun konakladığı bir nokta olmasının yanında sörf, kürek, yelken gibi su sporları için de ideal bir ortam oluşturuyor.
Son yıllarda çok fazla su kaybettiği için giderek küçülmekte olan Tuz Gölü, Konya ve Ankara arasında bulunuyor. Dünyanın en tuzlu ikinci gölü olmasının yanı sıra Türkiye’nin de en sığ gölü olan Tuz Gölü, manzaraseverler için mükemmel bir rota olabilir. Ek olarak, bu gölün flamingoların ve bozkır kartallarının en önemli üreme alanlarından biri olduğunu da belirtmekte yarar var.
Doğal göller listemizde mutlaka yer alması gereken yerlerden biri de tabii ki ülkemizin en büyük gölü olan Van Gölü. Ayrıca dünyanın en büyük sodalı gölü olma ünvanına da sahip olan Van Gölü, yöre halkı için adeta bir deniz işlevi de görüyor. Yazın serinlemek için tercih edilen Van Gölü, birçok kuşun da yuvası niteliğinde. Van Gölü’nün bir diğer önemli özelliği ise inci kefali balıklarının dünyada yalnızca Van Gölü’nde yetişiyor olması.
Türkiye’de herkesin gidip görmesi gereken yerleri öğrenmek için ise Türkiye’de Görülmesi Gereken Yerler başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.