Kimimiz üzerinden yıllar geçse dahi anılarını en ufak detaylarıyla hatırlayabiliyorken kimisi de yarım saat önce arabasını park ettiği yeri bile unutabiliyor. Ancak çoğu zaman üzerinde durulmayan, günlük hayatın yoğunluğu ile ilişkilendirilen unutkanlık bazen çok ciddi rahatsızlıkların belirtisi olabiliyor. Unutkanlık söz konusu olduğunda elbette zihin yorgunluğu ve stresin başlıca etkenler olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan bilişsel fonksiyonların yetersiz kalması da unutkanlık yaşanmasının en büyük nedenlerinden biri olabiliyor. Peki unutkanlığa ne iyi gelir, unutkanlıkla başa çıkmak için neler yapılabilir?
Unutkanlık sorununun yaş ilerledikçe artmaya başladığını gözlemlemek mümkün. Bunda hiç şüphesiz ki yaşa bağlı gelişen başka rahatsızlıkların etkilerinden biri olarak unutkanlık yaşandığı durumlardan söz edilebilir. Diğer yandan bu durumu bir kader olarak görüp kabullenmek yerine çözümlere odaklanmak ve unutkanlıkla mücadele etmek, bilişsel fonksiyonları geliştirmeyi, olası nöropsikiyatrik hastalıkları tespit ederek tedavi yollarına başvurmayı ve tabii ki hayal kalitesini artırmayı sağlayacaktır.
Bu doğrultuda, unutkanlığa ne iyi gelir sorusuna yanıt vermeden önce unutkanlığın belirtileri, muhtemel nedenleri hakkında bilgi sahibi olmakta büyük fayda var. O halde gelin, birlikte unutkanlık konusunu detaylarıyla irdeleyip daha sonra unutkanlığı azaltmak için başvurulabilecek alternatif çözümlere göz atalım.
Unutkanlık, birçok durumda normal karşılanabilecek belirtiler ve nedenlere sahip olabilir. Günleri ve saatleri karıştırma, bir eşyanın yerini bulamama, isimleri hatırlayamama gibi gün içinde sıklıkla karşılaşılan durumlar, çoğunlukla yoğunluk, uykusuzluk, dikkatsizlik gibi nedenlere bağlıdır. Ancak unutkanlığın devam etmesi durumunda mutlaka bu rahatsızlığın ciddiye alınması gerekmektedir.
Özellikle yakın döneme dair yaşanmışlıkları unutmak, randevuları hatırlayamamak, görüntüleri algılamada zorluk yaşamak, konuşmanın zorlaşması, karar vermede güçlük çekmek, karakter değişiklikleri, bir şeyi kavramada zorlanmak gibi belirtiler unutkanlığın önem verilmesi gereken bir boyutta olduğunun göstergesi olabilir. Eğer daha önceden bildiğiniz bir adresi hatırlayamıyor, yön algınızı kaybediyor ve yakınlarınızla aynı konuları konuşmaya başlıyorsanız bu konuda önlem almak için bir an önce harekete geçmeniz gerektiği sonucuna varabilirsiniz. Peki unutkanlık yaşamanıza neden olan durumlar nelerdir?
Unutkanlık belirtilerinden bir veya birkaç tanesine sahipseniz, bu rahatsızlığın nedenlerine göz atmanızda yarar var. Ayrıca unutkanlığın bazen bir nedenden dolayı değil de bir rahatsızlığın belirtisi olarak da kendini gösterdiğini de söylemeden geçmeyelim. Bu anlamda genelde ileri yaşlarda artış gösteren unutkanlığın kimi zaman daha genç yaşlarda da kendini gösterebildiğini, dolayısıyla yaşantınızdaki değişiklikleri göz önünde bulundurarak unutkanlığınızı hafife almamanızı tavsiye ederiz.
Ağır bir diyet programının uygulanması, psikiyatrik rahatsızlıklar, bazı ilaçların uzun süreli kullanımı, damar tıkanıklığı, kalp hastalığı, parkinson, guatr hastalığı, vitamin eksikliği gibi nedenleri, unutkanlığa yol açan başlıca faktörler olarak sıralamak mümkün. Ayrıca kafa travmaları, kaygı bozukluğu, yetersiz ve dengesiz beslenme, uyuşturucu madde kullanımı ve kalitesiz uyku da unutkanlığa neden olabilir. Dolayısıyla unutkanlığınızın kaynağı beyin fonksiyonları veya vitamin değerleri ve hormonal değişiklikler olabileceği sonucuna ulaşılabilir.
Unutkanlık nedenlerinden biri olan uykusuzlukla baş edebilmek için neler yapabileceğinizi Uykusuzluk Nasıl Giderilir? başlıklı içeriğimizi okuyarak öğrenebilirsiniz.
Yaşla birlikte Alzheimer rahatsızlığı daha fazla gündeme gelse de bu tür nöropsikolojik hastalıkların yanı sıra yukarıda sözünü ettiğimiz değişkenleri de değerlendirmenizi öneririz. Çünkü her unutkanlık Alzheimer kaynaklı olmayabileceği gibi Alzheimer rahatsızlığını yaşla ilişkilendirmek de çok doğru olmayacaktır. Bu nedenle unutkanlık şikayetlerini dikkate almak ve ayrıntılı bir nörolojik değerlendirme için doktora danışmak, tedaviye geç kalmanın önüne geçebileceği gibi hayat kalitesini artırmayı da sağlayacaktır.
Unutkanlığın geçici bir sorun yerine devam eden bir rahatsızlık halini almaması için ise elbette atılabilecek adımlar, izlenebilecek yöntemler mevcut. Bu anlamda hafızayı güçlendirecek alışkanlıklar edinmek, bellek yitimine karşı besin takviyeleri ile gerekli önlemleri almak ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek unutkanlık riskini azaltmayı mümkün kılacaktır.
Besinlerin insan hayatı üzerinde mucizevi etkileri olduğunu biliyoruz. Hafızayı güçlendiren ve unutkanlığa iyi gelen birçok gıdadan söz etmek mümkün. Üstelik bu besinler yalnızca unutkanlıkla baş etmek için değil genel beyin sağlığı için de tüketilebilir ve doğru beslenme için sağlıklı yemekler yiyerek unutkanlık dışındaki sorunların yaşanmasının da önüne geçilebilir. Örneğin herkesin bildiği üzere tuz tüketiminin kısıtlanması, fazla yağlı gıdalardan kaçınılması, gerekli vitamin ve minerallerin alınması, alkol ve tütün kullanılmaması, bu anlamda dikkat edilmesi gereken başlıca noktalardır.
Güçlü bir bellek için balık, kırmızı et, ıspanak ve kepekli tahıllar tüketmeye özen göstermeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Ayrıca ceviz ve fındık gibi Omega 3 yağları bakımından zengin kuruyemişler ile domates, nar, yaban mersini, böğürtlen gibi faydaları saymakla bitmeyen meyve ve sebzeleri dengeli bir şekilde tüketmenizde de yarar var. Ek olarak çay, yeşil çay, biberiye, melisotu bitkileri de unutkanlığa ne iyi gelir sorusunun yanıtlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bitkilerin çayı yapılacaksa şeker kullanmamanız önerilir.
Bunların yanı sıra acı çikolata olarak da bilinen bitter çikolatanın beyni zinde tutan besinlerden biri olduğu, yapılan araştırmalardan çıkan sonuçlar arasında yer alıyor. Dolayısıyla hafızayı güçlendirmek için aşırı olmamak kaydıyla bitter çikolata tüketebilir ve bu sayede öğünlerinizin arasına tat katabilirsiniz.
7’den 70’e herkesin yaşayabileceği unutkanlık aslında günlük alışkanlıkların iyileştirilmesi aracılığıyla üstesinden gelinebilecek bir rahatsızlık. Örneğin her gün egzersiz yaparak geleceğinize yatırım yapabilir ve hafızanızı güçlendirebilirsiniz. Üstelik bu sayede yalnızca belleğinizi değil, genel vücut sağlığınızı da koruyabilirsiniz. Günde 35-40 dakika hafif tempoda doğa yürüyüşü yapmak, buna ek olarak gün içinde aktif olmaya çalışmak bu anlamda gayet yeterli olacaktır.
Ayrıca ezber yapmaya çalışarak bilişsel fonksiyonlarınızı geliştirmek için adım atabilirsiniz. Bu doğrultuda şiir, şarkı sözü ve telefon numaralarını ezberlemekle işe başlayabilirsiniz. Buna benzer şekilde hesaplamaları hesap makinesi ile değil ellerinizi ve zihninizi kullanarak yapmanız da beyin hücrelerinin daha iyi çalışmasına hizmet edecektir. Öte yandan beyni etkileyen ilaçlar kullanıyorsanız, bu ilaçları yeniden gözden geçirmek üzere doktorunuzla konuşmanızı öneririz.
Yeni şeyler öğrenmeye çalışmak da yine hafızanızı güçlendirmenize yardımcı olacaktır. Bunun için yeni hobiler edinebilir, araştırmalar yapabilir, yeni diller öğrenmeye çalışabilir, kağıt oyunları oyanayabilir ve benzer olmayan nesneler arasında bağlantı kurmaya çalışarak kendinizi geliştirebilirsiniz. Diğer yandan farklı bulmaca türleri çözerek beyin egzersizleri de yapabilirsiniz.
Unutkanlığa ne iyi gelir sorusuna yanıt olabilecek bir diğer önerimiz ise cep telefonlarından, televizyondan ve tabletlerden mümkün olduğunca uzak durmak olacak. Özellikle cep telefonu ile yapılan uzun konuşmalar, beyin hücrelerinizi olumsuz etkileyerek bilişsel fonksiyonların azalmasına neden olacaktır.
Son olarak, günlük yoğunluğunuzu planlamanız, stresinizi yönetmeye çalışmanız ve zihninizi dinlendirmek için tatil fırsatları yaratabilmeniz de önemli. İşte bu noktada ihtiyaç duyduğunuz tüm hizmetleri sunan Çam Otel, en büyük destekçiniz olabilir. Doğanın koynunda zihninizi dinlendirip canlandırmak için ideal bir tatil deneyimi yaşamak istiyorsanız zaman kaybetmeden Çam Otel’deki yerinizi ayırtabilirsiniz!