Baharın müjdecisi olarak bildiğimiz cemre kavramını kış aylarının sonuna doğru daha fazla duymaya başlıyoruz. Her ne kadar temel olarak havaların ısınması ile ilişkilendirsek de cemre nedir, ne işe yarar, neden düşer gibi soruların yanıtlarını tam olarak bilmiyoruz. Fakat doğanın döngüsü ile ilgili bu kavramı yakından tanımak, aslında her yıl süregelen doğal değişimleri de daha iyi anlamaya yardımcı olacaktır.
Cemrelerin düşmesi ile baharın geldiğini hemen herkes biliyor, ancak cemrenin neden düştüğü, nasıl düştüğü, bu doğa olayına neden cemre dendiği konusunda fikir sahibi olan kişi sayısının pek de fazla olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Eğer siz de cemre hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve doğanın döngüsünü daha iyi anlayabilmek istiyorsanız, cemre kavramına dair detayları sıraladığımız içeriğimizin devamını okuyabilirsiniz.
Aslında birçok kişi cemre ifadesine yabancı sayılmaz. Diğer yandan günlük hayatın bir parçası haline gelmiş ve özellikle kış mevsiminin sonlarına doğru daha sık karşılaştığımız cemre kavramını anlamlandırabilmek için bir miktar araştırma yapmak gerekiyor. Daha şimdiden zihninizde doğaya ait bir terim olan cemre nedir, neden kültürümüzde önemli bir yere sahip ve tam olarak ne işe yarıyor sorularının yankılandığını duyar gibiyiz.
Arapça bir sözcük olan cemre, Türkçe’ye çevrildiğinde “kor halindeki ateş” anlamına gelmektedir. Buradan yola çıkıldığında cemrenin kış soğuklarının etkisini kaybetmeye başladığı ve ilkbaharın gelmek üzere olduğunu belirten bir sıcaklık artışı haberi olduğunu iddia etmek, gayet isabetli bir tanım olacaktır.
Cemre nedir sorusuna yanıt bulduktan sonra gerçekten de merak uyandırıcı bir etkisi olan cemreyi biraz daha yakından tanımak ve önemini kavramak için ise içeriğimizi okumayı sürdürmeniz yeterli olacaktır. İşte sıcaklık artışı olarak da ifade edebileceğimiz cemre kavramına dair tüm ayrıntılar...
Doğayla iç içe yaşayan her toplulukta olduğu gibi bizim kültürümüzde de cemre, önemli bir doğa olayı olarak kabul ediliyor. Üstelik tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların hayatında havaların ısınması kritik bir rol oynadığı için cemrenin düşmesi, halkta son derece sevindirici bir gelişme olarak karşılanıyor. Hatta cemrenin düşüşü; baharın yanı sıra bolluk ve bereketi de simgelediğinden çeşitli aktivitelerle de kutlanıyor.
Doğayı olduğu kadar insan psikolojisini de bu denli pozitif etkileyen cemreye verilen önem de çok daha iyi bir şekilde anlaşılıyor. Türkiye ve Azerbaycan Türklerinin yanı sıra Bulgar toplumunda da kendine yer bulan cemreye, Bulgarlarda “zemire” adı veriliyor. Öte yandan birçok kaynağa göre tasavvuf ile de ilişkili olduğu düşünülen cemrenin birçok bölge halkı açısından değerli bir kavram olduğu sonucuna rahatlıkla ulaşılabilir.
Ek olarak, günlük hayatta önemli bir yere sahip olan cemrenin edebiyatta da yeri olduğunu mutlaka söylememiz gerekiyor. Buna göre, Osmanlı’da cemrenin düştüğü zaman diliminde önemli kişilere övgüler yazıldığı ve bu övgü dolu şiirlere de “cemeviye” dendiği bilinmektedir.
Cemre nedir, artık biliyorsunuz. Peki halk arasında cemre düşmesi olarak anılan bu doğa olayının neden ve nasıl düştüğüne dair bir fikriniz var mı? Eğer yoksa, hemen açıklayalım. Güneş ışınlarının yeryüzüne düşerek doğayla temas etmesini temsil eden ve üç farklı türü olan cemrenin her birinin yedi gün arayla düştüğüne inanılır. İlk önce havaya, ardından suya ve son olarak toprağa düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak yavaş yavaş ilkbaharın etkisiyle ısınmaya başlar.
Esasında “düşme” olarak adlandırılan şeyin hava, su ve topraktaki sıcaklık artışının başlangıcı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Fakat halk arasında somut bir nesne gibi algılanan cemrenin düşmesi, daha önce de belirttiğimiz gibi doğayı uyandırmak için havaya, suya ve toprağa düşmesi, hem daha akla yatkındır hem de daha kolay açıklanıp ifade edilebilmektedir.
Cemre nedir ve cemre düşmesi ne demektir başlıklarını incelerken mevsimin değişmesinin sembolü olan cemrenin ne zaman düşeceğini de artık iyiden iyiye merak etmeye başladığınızın farkındayız. İçeriğimizde daha önce de belirttiğimiz gibi havaya, suya ve toprağa düşen üç tür cemreden söz edilmektedir.
Yaklaşık bir hafta arayla düşen ve iklimin ilkbahara döndüğünü müjdeleyen cemrelerin eski takvime göre Kasım ayının 105. gününde havaya, Kasım ayının 112. gününde suya ve son olarak Kasım ayının 119. gününde toprağa düşmektedir. Eski takvimde yılın 180 gün süren Kasım ve 180 gün süren Hızır olarak ikiye bölündüğü göz önünde bulundurulduğunda Kasım ayının en soğuk günlerinin cemrelerle birlikte sona erdiği anlaşılabilir.
Peki günümüzde kullandığımız Miladi takvime göre cemreler ne zaman düşmekte ve ilkbaharın gelişini bildirmektedir?
Birinci cemrenin havaya düştüğüne inanılmaktadır. 19 - 20 Şubat tarihlerinde havaya düşen cemre ile birlikte soğuk havanın kırılmaya başladığı düşünülmektedir. Hem diğer cemrelerin hem de doğanın uyanmaya başladığının habercisi cemre, halk tarafından da coşku ve sevinçle karşılanmaktadır.
26 - 27 Şubat tarihlerinde suya düşen ikinci cemre ise suyun bu tarihlerden sonra ısınacağına işaret eder. Bu sayede artık göllerin, nehirlerin ve denizlerdeki sıcaklığın artık giderek artacağı anlaşılır. İkinci cemre, hem su altı dünyası hem de su yüzeyindeki yaşam için oldukça kritiktir. Yaşamın kaynağı olan suyun sıcaklığının artması ile su altında yaşayan canlılar mevsim döngüsünü fark ederek çoğalmak veya göç etmek üzere harekete geçerler. Buna benzer şekilde yeryüzündeki canlılar da mevsimin bahara döndüğünü anlayıp hazırlıklarını buna göre tamamlamaya çalışırlar.
Suyun hayatınız için öneminin infografiklerle anlatıldığı Yaşam İçin Suyun Önemi Hakkında Ne Kadar Bilgi Sahibisiniz? başlıklı yazımıza göz atarak su hakkında biraz daha bilgi sahibi olabilirsiniz.
Üçüncü ve son cemre ise 5 - 6 Mart tarihlerinde toprağa düşmektedir. Toprağın ısınmaya başladığı bu tarihlerin ardından meyve fidanları topraktan sularını çekerler, çiçekler yeniden hayata dönerler ve kış mevsimi ile kuruyan dallar ve otlar yeniden yeşile dönerler. Son cemrenin de düşmesiyle ilkbaharın tamamen gelmiş olduğuna inanılır. Böylece hem kış mevsiminin zorlu koşulları sona ermiş olur hem de tüm canlılar yenilenen doğa ile canlanmaya başlarlar.
Doğa ve ağaçlarla ilgileniyorsanız Bereketli Ülkemizde Her Çeşidi Var: Ülkemizde Yetişen Ağaç Türleri başlıklı içeriğimizi de okumanızı öneririz.
Folklorik bir inanış olan cemrenin düşmesiyle birlikte doğada bir uyanış meydana geldiğini daha önce de belirtmiştik. Bu da elbette bahçelerin, bağların, yani kısacası yeşil alanların bakımının yapılması gerektiğine işaret ediyor. Yeniden canlanan doğa için ilkbahar, tohum ekmek için de en ideal dönemdir.
Diğer yandan cemreler düştükten sonrası bahar temizliği için de en elverişli zaman dilimini sunmaktadır. Yeni gelen mevsimi temiz bir şekilde karşılamak ve evleri arındırmak için öncelikle evde kullanılmayan ve fazlalık oluşturan eşyalardan kurtulunur. Ardından kışlık kıyafetler kaldırılır ve yerlerine mevsim koşullarına uygun kıyafetler yerleştirilir.
Evde yeni bir hava yaratmak isteyenler, bahar temizliği sırasında evdeki eşyaların yerlerini değiştirerek ortamdaki atmosferi de çeşitlendirilebilir. Bu da tamamlandıktan sonra artık camları, dolapları, parkeleri, eşyaları, yani evin her yerini temizleyerek bahar temizliği sonlandırılır.
Evinize baharı getirdikten sonra ise alerjik hastalıklara karşı hazırlıklı olmanızı tavsiye ederiz. Çünkü baharda havaya yayılan polenler, alerjik bünyeye sahip kişileri rahatsız edebilir. Olumsuz durumlarla karşılaşmamak adına bahar alerjisi veya saman nezlesi olarak da bilinen alerjik durumlara karşı önlemlerinizi almanız yararınıza olacaktır.
Tüm hazırlıklarınızı tamamlayıp bahar psikolojisine tamamen girdiyseniz, artık tatil planları için de harekete geçebilirsiniz demektir. Bu doğrultuda yeni döneme hazırlanmak ve kış mevsiminin etkilerini üzerinizden atmak için Çam Otel gibi baharı yeşilliğin içinde karşılayabileceğiniz, doğayla başbaşa bir tesisi tercih edebilirsiniz.