Bitki çayları birçok baharat, bitki ve türevlerinin kurutulması ile elde edilen, kaynatılarak tüketilen içeceklerdir. Genel olarak tamamen doğal bitki veya bitki karışımları ile hazırlanarak kullanıma uygun hale getirilen bu içecekler, hem faydaları hem de kültürümüzdeki yerinden dolayı şifalı çaylar olarak da bilinirler. Birçok hastalığın tedavisini destekleyici nitelikte olan bitki çaylarından hangisinin hangi rahatsızlığa iyi geldiğini bilmek ise geçici bile olsa hayat standardını yükselmeye yardımcı olacaktır.
Peki hangi bitki çayı neye iyi geliyor, hangi faydaları ile göz dolduruyor ve nasıl içime hazır hale getiriliyor? Tüm bu soruların yanıtlarını, doğal yaşamla iç içe konumuyla misafirlerinin nefes alıp rahatlayabilecekleri bir tatil deneyimi yaşatmayı misyon edinen Çam Otel’in bitki çayları hakkında derlediği bilgilerin yer verildiği içeriğimizin devamında bulabilirsiniz.
Yüzyıllardır hem şifa bulmak hem de rahatlamak için tercih edilen bitki çayı türlerinin oldukça geniş bir yelpazeye sahip olduğunu savunmak yanlış olmayacaktır. Bunların yanı sıra besleyici özelliği de bulunan bu bitki çaylarının kimileri için diğer tüm içeceklere iyi bir alternatif olduğunu da söylemek mümkün. Çünkü pek çok kişi evde, okulda, iş yerinde sıklıkla bitki çayı tüketiyor ve bu da çayların sağlığa faydalarından en yüksek verimi elde etmeye imkan veriyor.
Fakat yine de her şeyde olduğu gibi bitki çayları tüketiminde de dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu iddia edebiliriz. Bu doğrultuda bitki çaylarını günde 2-3 fincandan fazla tüketmenin bazı olumsuz yan etkileri olabileceği uyarısını da yaptıktan sonra dilerseniz bu çayları daha yakından incelemeye başlayalım.
Antioksidan deposu olarak da bilinen yeşil çay, bitki çayları içinde belki de en çok tüketilenlerin başında geliyor. Özellikle diyet yapanların beslenme programının vazgeçilmezi olan yeşil çay, camellia sinensis adlı bitkinin yapraklarından elde ediliyor. Siyah çay olarak bildiğimiz ve ülkemizde severek tükettiğimiz siyah çayın da kaynağı olan bu bitki, henüz yeşilken toplanan yapraklarının zaman kaybetmeden kavrulup kurutulması ile yeşil çay haline geliyor.
Ödem atmaya yardımcı etkisi ile dikkatleri çeken yeşil çay faydaları içinde UVB radyasyon etkilerine karşı koruyucu bir kalkan görevi üstlenmesini de sayabilmek mümkün. Diğer yandan yapılan araştırmalar, yeşil çayın Parkinson ve Alzheimer hastalıklarının etkilerini yavaşlattığına da işaret etmektedir. Eğer siz de bu sağlık dolu bitki çayını günlük içecek tercihleriniz arasına dahil etmek istiyorsanız, kaynamış sıcak su içine 1 tatlı kaşığı dolusu yeşil çay yaprağı koyup birkaç dakika boyunca demlenmesini beklemeniz yeterli. Ardından süzerek yapraklarından arındırdığınız yeşil çayınızı afiyetle içebilirsiniz.
Ballıbabagiller adlı çiçekli bitkiler familyasına dahil olan adaçayı da en az yeşil çay kadar bilindik ve sıklıkla tüketilen bir bitki çayı olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik kokusu ve tadıyla diğer bitki çayları arasında kolaylıkla fark edilebilen adaçayı, saymakla bitmeyen faydaları ile de göz dolduruyor. Bu anlamda strese iyi geldiği bilinen adaçayının enfeksiyonlarla mücadeleye yardımcı olduğu da gözlemleniyor.
Kötü kolesterolü dengelemede de etkili olduğu bilinen adaçayının soğuk algınlığından kaynaklanan halsizliğe iyi geldiği ve tahriş olan boğazı rahatlattığı da savunulabilir. Adaçayı, pek çok bitki çayı ile benzer şekilde tüketime hazır hale getiriliyor. Kaynayan suyun içinde demlendikten sonra içime hazır olan adaçayını özellikle soğuk havalarda bağışıklığı güçlendirmek için tüketmenizi tavsiye ederiz.
Sinir ve stres dolayısı ile uykusuzluk çekiyorsanız, adaçayının yanı sıra termal sulardan da bu konuda destek alabileceğinizi belirtmek isteriz. Bu konu hakkında detaylı bilgi için Termal Otel ve Termal Suların Kaliteli Bir Uykuyla Olan İlişkisi başlıklı içeriğimize göz atabilirsiniz.
Bitki çayları içeriğimizin bir diğer popüler türü ise rezene çayı. Maydanozgiller ailesinin bir üyesi olan bu bitki, hoş kokusu ve besleyici içeriği ile dikkatleri çekiyor. Pek çok faydasından dolayı adeta bir ilaç gibi görülen rezene çayı, birçok mineral ve vitamine de sahip içeriğiyle listemize mutlaka girmesi gereken çaylardan biri olduğunu gösteriyor.
Tokluk hissi yaratan rezene çayı, özellikle regl döneminde yaşanan krampların rahatlamasına yardımcı oluyor. Ayrıca emziren kadınların süt üretimini artırmayı sağladığı bilinen rezene çayı, gaz sorunlarını da azaltmayı mümkün kılıyor. Rezene çayı hazırlamak için yapmanız gerekenler ise 2 çay kaşığı dolusu rezene tohumunu kaynar su içine eklemek ve 5 dakika bu şekilde demlenmesini beklemek. Hepsi bu kadar.
Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında, soğuk algınlığı belirtilerinde zencefil çayının rahatlatma etkisi olduğu gözlemlenmektedir. Ancak safra kesesi ile ilgili sorunları olan kişilerin zencefil çayı tüketimi konusunda doktora danışmalarını öneririz. Zencefil çayı kas ağrıları hafifletmenin yanı sıra solunum yollarını açmaya yardımcı olmakta ve bağışıklık sistemini güçlendirmeyi de desteklemektedir.
Bağışıklık sisteminize faydalı olacak bir diğer içecek alternatifi ise kış çayı olabilir. Kış çayı hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için Kış Çayı Nedir, Nasıl Yapılır, Faydaları Nelerdir? başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Bu önemli faydalarına ek olarak zencefil çayının özellikle hamilelik döneminde yaşanan mide bulantılarını önlemeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Fakat fazla kullanılması halinde düşük riski oluşturabileceğinden zencefil çayını tüketirken hamilelerin dikkatli olmasında büyük fayda olduğunu söyleyebiliriz. Peki zencefilli çay tarifi nasıl yapılır? Öncelikle 1 adet orta boy zencefilin kabuklarını soyup temizleyin ve arından dilimleyin. Dilimleri su içine ekleyip suyu kaynamaya bırakın. Zencefilli suyunuz kaynadıktan sonra süzerek elde ettiğiniz çayınızı dilerseniz bal ve limon dilimleri ile tatlandırarak tüketebilirsiniz.
Paraguay çayı olarak da anılan mate çayı, yüksek oranda kafein içerdiğinden dolayı dikkatli tüketilmesinde fayda olan bitki çayları arasında yer alıyor. İyi bir antioksidan kaynağı olan mate çayı, metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olduğu için özellikle kilo vermek isteyen kişilerin gözde içeceklerinden biri haline geliyor. Ayrıca alerjileri rahatlatmayı da sağlayan mate çayının sinüsleri açmada etkili olduğu da biliniyor.
Mate çayını hazırlamak için kurutulmuş ve ufalanmış halde satışa sunulan mate yapraklarından almanız pratik bir kullanım sunacaktır. Bu yaprakları kaynamış su içine ekleyip demleyin ve arından süzerek tüketin. Tatlandırmak isterseniz çayınıza çubuk tarçın da ekleyebilirsiniz.
Çin ve Tayvan’da daha çok üretilen beyaz çay, her ne kadar ülkemizde yeni yeni popüler hale gelmeye başlamışsa da kökeni Uzak Doğu’da çok eski zamanlara kadar dayanmaktadır. Yüksek miktarda antioksidan içeren beyaz çayın özellikle kanser türlerine karşı olumlu etkileri olduğu görülmektedir. Ek olarak yağ yakıcı etkisi de bulunan beyaz çayın cilt sağlığına da faydaları olduğunu gözlemleyebilmeniz mümkün.
Beyaz çayı tüketime hazır hale getirmek için ise kaynar su yerine yaklaşık 70 derece sıcaklığa sahip su kullanmanızı tavsiye ederiz. Demleme yöntemiyle içime hazırlayacağınız beyaz çayın yapraklarını ise içmeden önce süzmeniz yararınıza olacaktır. Fazla tüketilmesi halinde çarpıntı ve uykusuzluk sorunlarına yol açabileceği için beyaz çayı tüketirken dikkatli olmanızda fayda var.
Bildiğimiz papatya çiçeğinden elde edilen papatya çayı, çiçeklerin saplarından ayrılıp kurutulması ve kurutulan bu çiçeklerin demlenmesi yoluyla içime hazır hale geliyor. Kasılan kasları gevşettiği bilinen papatya çayının faydaları ise elbette bununla sınırlı değil. Bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri gözlemlenen papatya çayı, buna ek olarak kan şekerini düzenlemeye de yardımcı oluyor. Bebekleri sakinleştirmeyi de mümkün kılan papatya çayının karaciğeri temizlemeyi desteklediği de biliniyor.
Tam bir C vitamini deposu olan kuşburnu, çay haline getirildiğinde kolesterolü dengelemeye yardımcı oluyor. Kabızlık şikayeti olanlara doğal bir çözüm olan kuşburnu çayının kansızlığa iyi geldiği de görülüyor. Öte yandan göz hastalıklarının ilerlemesini yavaşlattığı gözlemlenen kuşburnu çayının güzel bir cilde sahip olmanızı desteklediğini de söylemeden geçmeyelim.
Göz alıcı kırmızı rengiyle iştahları kabartan kuşburnu çayını hazırlamak için ise bol su ile yıkanan kuşburnu yemişlerini bir su bardağı dolusu su ile birlikte kaynatıp ardından demlemeniz yeterli olacaktır.
Yemeklere lezzet katan kekik bitkisinin bir de çayı olduğunu biliyor muydunuz? Üstelik sağlığa yararları saymakla bitmeyen kekik çayı, son derece besleyici yapısı ile de 7’den 70’e herkesin tüketimi için uygundur. Kan hücrelerinin oluşumunu destekleyen bu bitki çayı, cilt sorunlarının tedavisine de yardımcı olmaktadır. Ayrıca yağ yakımını da hızlandıran kekik çayının antibakteriyel etkileri olduğu da bilinmektedir. Bu güzel kokulu bitkinin çayını hazırlamak için parçalara ayırdığınız kekik yapraklarını kaynar su içine ilave edip demlemeye bırakın.
Baklagiller ailesinin bir üyesi olan sinameki, çoğunlukla bağırsakları temizlemek için kullanılmaktadır. Fakat aşırı tüketimi halinde bağırsak tembelliği yaratan sinameki çayı, bununla birlikte farklı sağlık sorunları yaşanmasında da etkili olabilmektedir. Bu nedenle sinameki çayını çok fazla tüketmediğinizden emin olmanızda büyük fayda var. Peki sinameki çayının tek etkisi, bağırsakları çalıştırmaya yardımcı olması mı? Elbette değil.
Enfeksiyon karşıtı bir bitki çayı olan sinameki çayı, sindirimi hızlandırır, iştahı düzenler ve cilt rahatsızlıklarının tedavisine yardımcı olur. Sinameki çayını hazırlamak için sinameki bitkisinin yapraklarını bir fincan kaynamış su içinde bekletin ve ardından süzerek tüketin. Dilerseniz bitki çayınızı bal ile de tatlandırabilirsiniz.